DENEDİĞİM ÜRÜNLER

28 Şubat 2015 Cumartesi

Özel Hayat Kalmadı, Artık Hiçbir Yer Güvenli Değil !!

Kısırlaştırma ameliyatı derken Miskin'in son zamanda kaydettiği en önemli gelişmelerden birini not düşmeyi unuttum. Bizim deli Miskin artık kapıları açıyor canı istediği gibi. Hadi canım sende mi diyorsunuz. Aşağıda her iki açıdan da çektiğim videoları paylaşıyorum, nasıl açtığını gözlerinizle görün diye :)) Üstelik biz hiç bir şey öğretmedikte kendi kendine gözlemleyerek öğrendi cingöz.






Şimdi artık geceleri yatak odasının  kapısının önünde bir iki miyavlayıp sonra kapıyı açarak dalıyor =) Ancak kilitleyerek durdurabiliyoruz. Korkarım yarın bir gün kilitleri de açmayacağının garantisi yok!! Kedilerin inanılmaz bir gözlem ve taklit yetenekleri var. Bu sebeple ben biraz maymunlara benzetiyorum açıkçası. Bizi kapı açarken izleyip izleyip sonunda uygulamaya koydu cingözüm benim. Sizin cingözlerde açıyor mu yoksa  kapıları böyle :)

Kısırlaştırma Ameliyatından Sonra ve Lokal Kellik

Merhabaaa,

Dün ameliyatı ve sonraki süreci sorunsuz atlattık. Bir önceki postumda anlattığım üzere Miskinciğe gece 9:00'dan sonra yemek ve su vermedik. Sabah 09:30'da Veterinerimize teslim ettik. 11:00 gibi ameliyata aldılar. Sonrasında saat 13:00 civarı aradığımda ameliyattan çıkmış henüz uyanmamıştı.

İşten çıkar çıkmaz saat 18:30 gibi veterinerin önündeydim. Miskincik kafeslerden birinde altında pet yatıyordu. Hemen taşıma kabına yerleştirdiler. Birde fena halde çiş kokuyordu. Hemen bir taksiye atlayıp evimize geldik. Veterinerimiz 20:00'ye kadar kafesten çıkarmamamı, 23:00'e kadarda yemek-su vermememi söyledi.  Dışarı çıkarmayışımızın nedeni henüz tam ayılamadığı için düşüp kendine zarar verme ihtimaliydi. Nitekim saat geldikten sonra çıkarmış olmama rağmen koltuğa atlamak istediğinde ön ayakları attı ancak birden başı döner gibi olup arka üstü ben tutmasam düşecekti ve kafasını sehpaya vuracaktı. Bu yüzden aman dikkat çıkarsanızda gözünüz üstünde olsun.

Akşam yine saati gelince yemeğini verdik. Kusma gibi bir durumla karşılaşmadık. Tuvaletini de yine tuvaletine yapmaya devam ediyor. İlk başta dediğim gibi feci şekilde çiş kokuyordu. Hemen ıslak mendillerle ameliyat olduğu yer hariç bir kaç tur temizledim. Şu anda kokusu kalmadı. Kendide zaten sürekli yalayarak her yerini temizliyor.

Bu arada dehşet bir tüy dökülmesi yaşadık. O kadar çok tüyü döküldüki anlatamam. Ameliyattan kaynaklı strese bağlıyorumdum ben açıkçası ama bir kaç saat önce farkettiğim boynunun üst kısmındaki lokal kellik çok canımı sıktı. Hemen veterineri aradım ve fotoğraflarını gönderdim. Henüz yanıt vermedi ama yarın götürüp sıcağı sıcağına muayene ettireceğiz. Umarım mantar değildir.

İnternette yaptığım ön araştırmada çoğunlukla mantardan bu tarz kelliklerinden olduğunu okudum. Diğer olasılıklar ise mamanın yaptığı alerji, iç parazit veya aşı yeri izi. Aşağıyada fotoğraflarını ekliyorum. Kıpır kıpır olduğu için şöyle bir net çekemedim ama anlaşılıyor. Kellikler beyaz renkli , dokuda herhangi bir bozulma yok. Acaba yine stresten etkilenmiş olabilir mi diye düşünüyorum. Bakalım veterinerin teşhisi ne olacak.

Mantar çok illet bir şey ve vücudunun diğer bölgelerini de yayılması olası. Dahası bize de bulaşabilir ve bizden tekrar ona bulaşabilir. Bu sebeple çok acil önlem almak lazım.

Şans dileyin bize yarın için...






Memento : Breakfast at Tiffany's


26 Şubat 2015 Perşembe

Kısırlaştırma Ameliyatı Öncesi



Merhaba,

Yarın bizim için büyük gün. Miskin kısırlaştırma ameliyatı olacak. Çok karışık duygular içerisindeyim şu anda, ameliyat esnasında bir şeyler ters gider diye öyle çok korkuyorumki. Ameliyatın kendisinden çok şu narkoz olayı beni ürkütüyor. Keşke bu kedişlere de lokal anestezi yapabilirselerdi.

Miskin bu günlerde 8. ayına girmiş oldu, yani kısırlaştırma açısındanda uygun yaşı bulmuş olduk. Tabi bu konuda hem pek çok kedi sahibinin hem de doktorun fikri farklı ama ben kendimce Miskin için zamanın geldiğini düşünüyorum hatta belki 3 hafta önce olabilirdi ama gerek iş yoğunluğu gerekse özel mazeretlerden ameliyatı ertelemiştik.

Güzel oğlum benim..Şu son 5 ayda hayatımıza giren en özel ve en önemli şey oluverdi. Evimizin neşesi, eğlencesi odak noktası oldu. Defalarca  gülme krizlerine sokuyor bizi...Babasıda onu çok seviyor, hiç kıyamıyor ona, bazen üşenip suyunu çeşmeden doldurunca neden damacanadan su koymuyorsun diye bana kızıyor.

İsmi Miskin ama kendisi hiç Miskin değil. Daha çok "Tarzan" ismi yakışabilirmiş mesela, yada "Zıpır", "Kıpır", "Azman" kesinlikle yanlış isim seçmişim.

Şimdi bu canımın köşesini saat 09:00'dan sonra beslememek gerekiyormuş. Gel de dayan sabaha kadar  aç bakan umutlu gözlere. 12 saat midesi boş kalmalıymış ki narkoz aldığında sorun olmasın. Napalım ne yapıyorsak iyiliğine olsun diye yapıyoruz.

Yarın kendi ellerimle bırakacağım oğlumu veterinere, son bir kez öpeceğim...
Güzel haberler ile dönmek istiyorum buraya döneceğimde biliyorum...

Sevgiler,




25 Şubat 2015 Çarşamba

Siz Yoksa Giller Takvimini Duymadınız mı ?



Merhaba,

Uzun bir ara oldu. İşlerim son iki haftadır oldukça yoğun bir de üzerine yurtdışı seyahati eklenince iyice koptum buralardan. Haftaya yine gidiyorum bu defa bir haftalığına bu sebeple gitmeden araya bir yazı sıkıştırayım dedim. Bugün aldığım güzel bir mailde bana yazım konusunda ilham verdi !

Benim kedi tutkumu bilen çok yakın bir arkadaşım 2014 yılı için bana kedili Giller takvimi almıştı. 2015 yılı takvimini ise henüz Miskin'i evlat edinmemiştik, düşünceli Müdürüm hediye etmişti.(Bu arada takvimler sanıyorum eylül itibarı ile piyasaya çıkıyor çünkü o zaman hediyemi almıştım, yani 2016 takvimleri 2015  Eylül ayında raflarda görebilirsiniz ) Henüz bir kedim olmadığı için hergün başkalarının kedilerine bakıyor, onların hikayeleri ile mutlu oluyordum. Bu yıl ise dedimki 2016 yılı için Miskintoşumun bir fotoğrafını göndermeli ve bu takvimde kesinlikle yer almalıyız.

Bu arada Giller Takvimi nedir diyenler tıklayınız. Çok kısa anlatmak gerekirse. Her yıl son başvuru tarihine kadar kedi köpek sahipleri minnoşlarının fotoğraflarını çekiyor ve güzel bir mesajla bu takvimde yayınlanması için ilgili adrese gönderiyorlar. Başvuru koşulları için tıktık.

Giller takvimi ailesi tarafından seçilen fotoğraflar ajanda ve takvimlerde yerlerini buluyor ve d&r 'da veya kendi sitesinden ilgililere satışa sunuluyor. Her yıl basım garantisi yok. Son başvuru tarihine kadar minimum 313 kedi ve 313 köpeğin fotoğrafının gönderilmesi gerekiyor.

Bence çok yaratıcı ve eğlenceli bir fikir, bu işe girişenlerin yüreğine ve emeğine saygı duyuyorum. Sonuçta biz kedi köpek sahipleri böyle bir anıyı kendi imkanlarımızla oluşturmamız mümkün değil. Giller takvimi sayesinde minnoşların fotoğrafları unutulmaz bir hatıraya dönüşmüş oluyor.

Ben başvurumu Miskin'in yılbaşı konseptli fotoğrafları ile hafta sonu yapmıştım, bugün öyle güzel bir mail geldi ki çok sevindim, çok memnun oldum. Bence bu işin sorumlusu kişiler işlerini hakkı ile yerine getiren ve ciddiye alan insanlar.

Siz de böyle bir hatıraya sahip olmak istiyorsanız başvuru koşullarını yerine getirip bir mail atmanız yeterli. Herhangi bir ücret talep edilmiyor, fotoğrafların yayınlanma ve kullanım hakkını deveretmiş oluyorsunuz, varsın devrolsun turşusunumu kurucaz fotoğrafların :))

Benim paylaştığım fotoğraflar aşağıdaki gibi, birde yazının başındaki,  umarım bizi seçerleeer =D











12 Şubat 2015 Perşembe

Maşallah dediğim kırk gün yaşamıyor

Yahu daha dün her şey normale dönüyor diye bir yazı yazdım, dün gece Miskin yazımı okumuş olacakki şuna bir ders vereyim dedi. Gece 3'ten sabah 7 'ye bir kedi hiç yorulmadan nasıl miyavlar biri bana anlatsın bunu :(. Mıy mıy mıy kapıyı açınca Mırak. Canı sıkılıyor anlıyorum ama nasıl yorulmuyor ve bu kadar enerjik. Yani akşam aşırı efor sarfetmedik yormak için ama uyutmamıştıkta. Canı sıkılıyor arkadaş istiyor anlıyorum onu ama şu an elimden bir şey gelmez.

İkinci kediyi ciddi ciddi düşünüyorum. Çünkü benim enerjim Miskin'i yormaya yetmiyor bunu anladım. Yetmesi için bütün gece benimde ordan oraya koşturup durmam lazım. Bu sefer bende hal kalmıyor saat 10:00 olunca uykum geliyor. Şu kısırlaştırma ameliyatını bir atlatalım bu konu üzerine eğileceğim. Hem bütün gün evde yalnız başına da kalmamış olur. İşte kafama takılan ikinci kedinin masraf kısmı oluyor. Miskin'in aşıları maması kumu derken baya bir harcama yaptığımı farkettim. Harcayacağım tabi gocunduğumdan değil ama ikinci için de aynı harcamaları yapacak gücümüz var mı onu bilmiyorum işte ...


11 Şubat 2015 Çarşamba

Son Durumlar

Aslında yazacak çok şey birikti ancak uzun süredir vakit bulup toparlayamıyorum. Geçen hafta Cumartesi veterinere gittik ve Miskin'i muayene ettiler. Veterinerin söylemesi ile Miskin artık erkek olmuş :). Kızgınlığa girmeye başlamış ve artık kısırlaştırma ameliyatı zamanı gelmiş. Hemen ameliyata alabiliriz dediler ancak ben istemedim. Çünkü benim planım Cuma sabahtan veterinere bırakıp cuma akşamı alıp hafta sonunda da yanında olmak. Sonuçta ameliyat atlatacak mümkün olduğunca uzun süre yanında olmam gerekir diye düşünüyorum. Ancak Cuma günü iş sebebi ile yurtdışına gidiyorum ancak Pazartesi dönebileceğim. Bu sebeple ameliyatını da bu cuma değil bir sonraki cumaya planladık. Umarım her şey yolunda gider ...

Son günlerde bir hafta öncesine göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Artık geceleri o kadar fazla miyavlamıyor, sabahları da çok erken uyandırmıyor. Tabi yine deliksiz uyumak mümkün değil ama ameliyattan sonra artık bir düzene girer diye umuyoruz. Bu arada tuvalet kabı çok kötü kokuyor. Hatta bugün sanırım patilerine de idrar değmiş kendide biraz kokuyordu. Hemen ıslak mendille şöyle bir sildim. Koltukların örtüsünü de yıkatacağım. Tuvaletinin kumunu da kısırlaştırmadan sonra tamamını atıp değiştirmeyi düşünüyorum. Eski kokular çağrışım yapmasın =)

Bu arada Dr Clauders'ın Relax and Fit macunu ulaştı. Hergün 1-2 cm yediriyorum. Belki de bu hafif sakinleşmesinde macunun da etkisi olabilir diye düşünüyorum. Veterinerime macunu sordum ama o bana Gimpet ürünlerini önerdi. Yatıştırıcı etkisi olduğu hakkında sanırım bilgisi yoktu sonuçta gimpetin muadil bir macunu yok. Bu açıdan kafamda soru işareti oldu. Yani veterinerimiz fiziksel muayene ve tedaviler konusunda çok iyi ancak psikolojik sorunlarda malesef yardımı dokunmuyor...

Acana Pasifica Kedi Maması



Merhabaaa,

Aslında uzun zamandır yazacaktım ancak son günlerde yoğun bir tempoda çalışıyorum bu sebeple bloğa fazla vakit ayıramadım.

Miskin için Royal Canin Kitten 36 kullandıktan sonra kedilibirhayat bloğunun sahibesi Meltem Hanım'ın yazılarında önermiş olduğu Acanayı denemeye karar vermiştim. Acana mamalarda yetişkin ve yavru ayrımı bulunmuyor. Tek tip mama tüm yaşlar için farklı miktarlarda öneriliyor.

Öncelikle mamayı kendi açımdan yorumlayayım. Mamanın kokusu gerçekten çok kötü. Kaba koyup bırakınca o kötü koku bütün salona yayılıyor ,o derece etkili yani. Royal Canin'in kokusu bana kötü gelmiyordu mesela hatta burnum alışmıştı ancak bu Acana'nın kokusuna alışılacak gibi değil. Tabi ben Pasifica için konuşuyorum tavuklusu veya kuzulusu farklı olabilir. Taneleri Royal Canin'den daha büyük yuvarlak ve yassı.



Miskin' in bayıldığını söyleyemem. Tabi burun kıvırmayıp yine aç kalmamak için yedi ama Royal Canin'i yediği kadar hevesli değildi. Ben özellikle tahılsız bir mama olması ve doğal koruyucular ile korunması sebebi ile merak etmiştim ama bir daha almayacağım sanırım. Zaten 2 kgluktu, biter bitmez yine Royal Canin 36 'ya dönüş yaptık. Aynı heves ve ağız şapırtısı ile yemeye devam ediyor :)

Bir sonraki mama denemem N&D olabilir diye düşünüyüorum.




5 Şubat 2015 Perşembe

Pembe Sabahlıkta Buldum Annemi

Geçtiğimiz hafta uzun süredir çok özendiğim polar sabahlığa nihayet indirimler sayesinde kavuştum.
"Seni pamuklara sarmalar sararım..."diyor ya Sezen Aksu. İşte sabahlıkta o kadar tüylü ve yumuşak ki o sarmalanma duygusunu şiddetle hissediyor insan.. : )

Ne varki sabahlığın cazibesine kapılan ve kendinden geçen bir tek ben olmadım. Giydiğim ilk dakika yanıma arz-ı endam eden Miskintoşum kucağıma oturdu, başladı üzerimi ince ince yoğurmaya. Önce hafif hafif yaparken sonra kendinden geçercesine adeta transa geçmiş gibi gözlerini kısa kısa tüylerin arasını koklayıp yalayarak devam etti. En son onu böyle gördüğümde yeni bulduğumun ertesi günüydü. Battaniyeye aynı şeyi yapıyordu. ..


(Bu fotoğraf bir kaç gün sonra çekildi malesef esas olayı görüntüleyemedim)

Şimdi böyle koca kediyken bebek gibi hareketler yapması, o aranmaları beni çok hüzünlendirdi... Sanki nasıl desem çok iyi tanıdığınız bir arkadaşınızın akli dengesini yitirip çocukca hareketler yaptığını düşünün. Belki tam olarak tarif edemedim bendeki duygunun karşılığını ama işte onu öyle görmek gerçekten kalbimi kırdı.

Kediler bebekken annelerinin memesinden süt akışını sağlamak için yoğururlarmış. Bu harekette oradan geliyormuş. Yani sonrasında mutlu olduklarında yada anlattığım üzere (annesinin karnına benzettiği için bence) yumuşak tüylü bir şey gördüklerinde eski anıları canlanır ve bu hareketlerini tekrarlarmış. Evet Miskin zaten sık sık normal zamanda da ufak ufak yoğuran bir kediydi ama o yoğurduğunun ben olduğumu biliyordu bu defakindeki hüzünlü taraf o üzerimde sahte poları annesi sanmış olmasıydı. Olmayan memeyi araması, derin derin koklaması, gözlerini kısarak kendinden geçmesi...

Önce bir süre sabahlığı giymeyeyim dedim. Sonra ise sabahlık gibi peluş bir battaniye dikmeye karar verdim Miskin için. Madem böyle mutlu oluyor battaniyeyi yuvasının içine koyarım belki kendini daha huzurlu hisseder diye düşündüm.

Kedilerinde annesi var be blog ve bence kedilerde annelerini özlüyorlar, kim ne derse desin..





4 Şubat 2015 Çarşamba

Uykusuz Geçen Bir Gecenin Ardından

Off dün çok kötüydü, neredeyse bütün gece ayaktaydım.
Miskin bu sefer hiç uyumama izin vermedi. Ben yatarken başladı miyavlamaya. Saat 3 buçuk civarında eşim uyandı. Bir bak çok miyavlıyor dedi mecbur kalktım.

Yastığı yorganı alıp salonda yatayım dedim ama enerji bombası gibi ordan oraya koşturdu azgın, içeri gidip miyavlamaya devam etti. En sonunda da üstüme saldırmaya ve ısırmaya başladı.

Bu arada sürekli kumuna gidip eşeleniyordu. Sanki takıntı yapmış gibi kazıyor, kazıyor ... uyku mahmuru kabızmı acaba diye düşündüm. Çünkü kumuna 5 dakikada bir gidiyor 30 sn eşip geri çıkıyordu. Tuvaletini yapamıyor diye düşündüm. Sığ bir fincan tabağına birazcık zeytin yağı döküp yalamasını sağladım. Sonra o sinir bozukluğu ile yatağıma geri döndüm. Sanırım 4 civarıydı. Sonra bir süre daha içeriden sesi geldi ama umursayamadım yorgunluktan sızdım.

Sabah her zamankinin aksine hiç sesi gelmiyordu. Hatta alarmım çaldı ondan sonra bile sesini duymadım. Koridora çıkınca ancak başını uzattı, gözler kısık ve mahmur bir şekilde. Ya gerçekten biraz kabızlık çekiyordu zeytinyağı rahatlattı, yada o kadar süre uyanık durmaktan oda yoruldu ve sızdı.

Veterineri aradım ve durumu anlattım. O daha çok kızgınlıktan olabileceğini söyledi. Kumu kazmasıda koku bıraktığı için olabilirmiş. Bu hafta sonu muayene için götürücez bakalım. Ben daha çok miyavlamasından ötürü dert yandım ama kabızlık için bir ilaç verdi. Almayı düşünmüyorum açıkçası zeytinyağı gibi doğal çözücü varken ne diye ilaç alayımki bana mantıklı gelmedi. Ben kendimde kabız olsam kayısı yerim, zeytinyağı içerim önce doğal yollardan çözmeye çalışırım. Zaten kabızmı ondan da emin değilimki...

Sağolsun yorumları ile bana yardımcı olmaya çalışan  "beyaz gölge" şu yazımın altına yaptığı yorumda  kendi kedisi için kullandığı Dr Clauders Relax and Fit isimli bir macundan bahsetmişti. Can havli ile araştırıp Hepsi Burada'dan sipariş ettim. Aslında yakındaki bir petshopu arayarak bugün almak istedim ama 45 TL gibi bir fiyat söylediler. Hepsi Burada'da 30 TL 'ydi. Boşuna fazla para vereceğime 1 gün daha bekleyeyim internetten alayım dedim. Gelsin de bir deneyelim bakalım. İşlerimin yoğunluğu sebebi ile en erken 2 hafta sonra ameliyatını yapabiliriz. En azından bu iki haftayı daha kolay geçirmemizi sağlarsa ne ala...

Az önce de oyalanması için aluminyum folyoyu iyice sıkarak top yaptım. Aslında yutma ihtimali olabileceği için daha önce yapmak istememiştim ancak iyice sıkıp sertleştirdim. Parçalayabileceğini sanmıyorum. On dakikadır güzel güzel oynuyor. Evde aldığım başka toplarda var ama onların yüzüne bakmıyor artık sıkıldı.

Bu arada ben eve geldikten sonra Miskin  tuvalete girdi. Yine psikopat gibi kazdı kazdı, bende bir kontrol edeyim diye o çıktıktan sonra kutuyu açtım. Böyle bir koku olamaz, resmen miğdem bulandı. Daha önce de benzer koku duymuştum ama bu seferki öğürttü desem yeri. Galiba koku bırakma olayına girdi ve çok şükür şimdilik bu durum kendi tuvaleti ile sınırlı. Yani kaka kokusuda olabilir sonuçta pis bir koku ama bu seferki gerçekten leş =D Hemen tuvaletini temizledim ve evi havalandırdım şu an içerisinin kokusu normale döndü.

Bu cumartesiyi iple çekiyorum bakalım muayeneden ne çıkacak...

















3 Şubat 2015 Salı

Kedim Misafirlere Saldırıyor Diyorsanız

Bu yazıyı mutlaka okuyun, belki bir faydası olur.

Geçen hafta sonu çok sevdiğimiz arkadaşlarımız bize yatılı misafirliğe geldiler. Miskintoş kısa süreli misafirlikleri bir iki kez tecrübe etmişti ama daha önce kimse bu kadar uzun kalmamıştı bizde. İlk eve geldiklerinde her şey güzeldi. Tabi doğal olarak ilk anda miskin biraz ürktü ama hemen koklamaya geldi sürtünmeye başladı. Alışsın diye arkadaşımın elinden ödül mama yedirdik. İlk gece gayet güzeldi. Ertesi gün gündüz saatleri zaten evde değildik alışverişe çıkmıştık. Akşam yemeğimizi yedik salonda oturuyoruz. Miskin durup durup kız arkadaşımızın üzerine aniden zıplamak süreti ile ufak çaplı gerilla saldırılar düzenlemeye başladı. Saldırılar arttıkça bizde endişelendik. Bazen saldırmıyor sevdirmeye diye geliyor sakince kucağına yatıp bacağına kafasını koyar gibi yaparak, geçiriyor dişlerini kızın bacağına.

Aşağıdaki fotoğraf tam saldırı anına ait. Aslında niyetim huzurlu bir fotoğraf çekmekti ama benim çek tuşuna bastığım o bir saniye için de çok şey değişmiş. Kucağa yatan miskin kucağı yiyen Miskin'e dönüşmüş, bu fotoğrafta adeta kanıtı olmuş. Tabi o an acil müdahele edince fotoğrafı çektiğimi bile farketmemişim olaydan bir gün sonra tesadüfen gördüm ve çok güldüm itiraf ediyorum =D.




















 Tabi saldırılar tehlikeli olmaya başlayınca bende su fısfısını arkadaşıma verdim, en azından miskin fısfısı elinde görürse saldırmaktan vazgeçer diye düşündüm. Ama vazgeçmedi.. En ufak dikkatsizliği fırsata çevirmeye başladı. Bende biraz yorulsun ve kafası dağılsın diye bu defa onunla oyun oynamaya başladım. Arkadaşımda bizi telefonun kamerası ile çekmeye başladı. Ne olduysa o yaklaşınca oldu. Miskin adeta çıldırdı. Kabara kabara üç kat oldu başladı üstümüze yürümeye. Kızcağızı bir kaşık suda boğacak engel olmasak :)) Tuvalete gidiyor mesela hemen bizimkide arkasından kabara kabara gidip tuvaletin kapısında kabarık bir şekilde bekliyor. Çıkta senin bir boy ölçünü alayım gibilerinden.;)) Öyle bir kızmış ki zaman geçsede unutmuyor ...

Bu böyle olmaz tabi, acil bir çözüm bulmak lazım ama ne. Jacksonı düşünmeye başladım, önerileri hatırlamaya çalıştım, ve kafama en çok yatan görmezden gelme oldu. O gece bu olaylardan sonra yattık. Yatmadan önce özellikle arkadaşıma miskini artık görmezden gelmesini göz teması kurmamasını o yokmuş gibi davranmasını söyledim. Spreyi ortadan kaldırdık stres sebeplerinden biri olabileceğini düşündük. Birde arkadaşım bizim salondaki L koltuğun ortasına oturuyordu saldırılar olduğunda ikili olan daha ufak koltuğa geçmesini söyledim. Çünkü miskin genelde L koltuğun üzerine daha çok çıkar.

Ertesi gün sabah gayet iyiydi. Görmezden gelmek gerçekten işe yaradı. Aynı günün gecesi de hiç bir şekilde saldırı olmadı. Sanki dünkü kedi başka bir kedi, bugünki kedi başka ...sonradan düşününce arkadaşımın miskine olan ilgisinin miskin tarafından yanlış anlaşıldığını düşündüm. Yani kızcağız onu sevgiden takip edip bakarken ve ilgi gösterirken belki de o onu tehdit olarak algılıyordu. Bir kaynakta kedilerin avcı psikolojisinde oldukları kadar aynı zamanda av olduklarını bu sebeple adeta bu konuda havadan nem kaptıklarını okumuştum. Bizimki de demekki avlanıcam diye korktu ve saldırganlaştı diye düşünüyorum.

Neyseki biz bu seferlik problemi çözdük ve sınavdan geçer not aldık :)
Bu şapşirik hafif psikopat miskini çok seviyorum ben ya ...

Popüler Yayınlar

Sayfalar